Simple Present Tense (Geniş Zaman) Rehberi
Simple Present Tense (Türkçe’deki karşılığı ile geniş zaman), açık ara İngilizce’de en çok kullanılan zaman dilimidir. Hobiler, durumlar, eylemler, hemen her şey için bu zaman kalıbı kullanılır. Türkçe’deki tam karşılığı “Basit Geniş Zaman” olsa da kullanım açısından geniş zamanla birebir aynıdır. Ancak Türkçe’de geniş zaman bu denli yoğun kullanılmaz ve çoğu durum geniş zaman yerine şimdiki zaman ekiyle ifade edildiğinde yanlış olmaz. Fakat İngilizcede geniş zamanla ifade edilmesi gereken bir durumu şimdiki zaman ekiyle ifade ettiğinizde anlam olarak farklı durumları ifade eder. Simple Present Tense’in temel kurallarını öğrendikten sonra okuyacağınız örneklerle bu durumu daha iyi anlayabilirsiniz.
Simple Present Tense Nedir?
Yalnızca sırasıyla özne, yüklem ve nesnenin yeterli olduğu, herhangi bir yardımcı fiil ya da farklı ek zorunluluğu olmayan, İngilizcedeki çoğu durumu ifade etmek için kullanılan ve Türkçedeki karşılığı geniş zaman olan zaman türüne Simple Present Tense denir. Kuralları basit olduğundan ve yaygın kullanıldığı için genellikle İngilizce’de öğrenilen ilk zaman türüdür. Türkçe ile aralarında kullanım bakımından bazı farklılıklar bulunur.
Simple Present Tense Kuralları Nelerdir?
Simple Present Tense cümle kurabilmek için öznenin ardından yüklem ve son olarak detay için nesne kullanmak yeterlidir. Örneğin; “I live in Ankara.” cümlesinin Türkçe’deki tam karşılığı “Ankara’da yaşarım.”dır. Ancak Türkçe’de özellikle konuşma dilinde bu şekilde cümle kurulmaz. Genellikle “Ankara’da yaşıyorum.” denir. Birebir çeviri yoluyla “I’m living in Ankara.” dediğiniz bu cümle, Türkçe’deki gibi İngilizce’de doğru bir karşılık olmaz çünkü İngilizce’de “-yor” yani “-ing” eki yalnızca o an yapılan eylemler için kullanılır. Haliyle siz “I’m living in Ankara.” dediğinizde “Tam şu an Ankara’da yaşıyorum, Ankara’dayım.” cümlesi kurmuş olursunuz. Bu da geniş zamanlı bir ifade biçimi olmaz. Bu yüzden Türkçe’de şimdiki zaman şeklinde söylenen çoğu şey aslında İngilizce’de geniş zamandır.
Simple Present Tense konusunda Türkçe ve İngilizce arasındaki farklardan bir diğeri de sıfat kullanımıdır. Türkçe’de “O çocuk çok zayıf.” derken cümlede herhangi bir yüklem bulunmaz, yalnızca özne ve sıfat yer alır. Ancak İngilizce’de bu tarz bir cümle kurabilmek için de Simple Present Tense’ten yararlanılır ve “That boy is very thin.” denir. Böylece cümlede bir sıfatı kullanabilmek için araya “is” yani “to be” (olmak) fiili yerleştirilir.
Simple Present Tense’te olumsuz cümle kurmak için “not” takısını kullanmak yeterlidir. Örneğin; She does not (doesn’t) like ice cream.” ya da “They are not (aren’t) successful.” gibi.
Soru cümlesi için de “do, does, are, is” kısımlarını cümlenin başına getirmek gerekir. Örneğin; “Does he swim everyday?” veya “Are you happy?” ve benzeri gibi. Eğer olumsuz ek içeren bir soru sormak gerekirse o zaman “don’t, doesn’t, aren’t, isn’t” başa gelir. “Isn’t the dog ready to go for a walk?” ya da “Doesn’t he come with us?” gibi.
“I, you, we, they” özneleri Simple Present Tense kullanımında herhangi bir ek almazken “he, she, it” özneleri kullanılıyorsa ve fiil başına “does” yardımcı fiilini eklemiyorsak “s” takısı alırlar. “She often makes delicious cakes for him.” gibi. “She often does make delicious cakes for him.” cümlesi de yanlış değil ancak İngilizce’de yaygın olarak kullanılmaz.
Simple Present Tense’in Kullanıldığı Yerler
Simple Present Tense, çok fazla kullanıldığı için neredeyse her yerde karşılaşılan bir zaman türüdür. Günlük konuşmalarda, ilanlarda, makalelerde, yer – yön işaretlerinde, akla gelebilecek tüm durumlar İngilizce’de çoğu zaman bu kalıpla ifade edilir.
Genelgeçer Durumları Belirtmek İçin
“Gökyüzünün rengi mavidir.” gibi kesin ve her zaman için geçerli olan bir durumu tanımlamak için Simple Present Tense kullanılır ve “The color of the sky is blue.” şeklinde belirtilir.
Günlük Rutinlerden ve Alışkanlıklardan Bahsederken
Hobileri, günlük yapılan eylemleri, sevilen ya da sevilmeyen şeyleri anlatırken de Simple Present Tense’ten yararlanılır.
Örneğin; Türkçe’de “Haftanın 3 günü spor salonuna giderim.” ya da “Haftanın 3 günü spor salonuna gidiyorum.” deriz. Anadilde 2 farklı şekilde söylenebilen bu durumun karşılığı İngilizce’de tektir ve Simple Present Tense ile ifade edilir: “I go to gym 3 days a week.” Daha önce de belirtildiği gibi Türkçe’deki karşılığı gibi “I’m going to gym 3 days a week.” demek İngilizce’de doğru bir kulllanım değildir. Türkçe’de şimdiki zaman kalıbıyla söylenen ancak geniş zamanı işaret eden cümleler, İngilizce’de yalnızca Simple Present Tense ile söylenir. Bu detayı göz ardı etmemek ve unutmamak oldukça önemlidir.
Ortak Bilgilendirme ve Yönlendirmelerde
Ulaşım araçlarının hareket ve varış saatleri, yol – yön belirten tabelalar ya da yönergeler gibi ortak bir amaç için yapılan bilgilendirme ve yönlendirmelerde de Simple Present Tense kullanılır. Örneğin; “The train arrives at 9 pm.” ya da “The road goes to town centre.” gibi.
Emir veya Talimat Cümlelerinde
Başta trafik işaretleri olmak üzere Simple Present Tense’in ortak yönergelerde kullanıldığı diğer bir alan da emir cümleleridir. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri gibi İngilizce konuşulan ülkelerde trafik yönlendirmeleri “Turn left” ya da “Don’t cross” gibi. Günlük hayatta emir ya da talimat verilen durumlar için de yine bu zaman kipi kullanılır. “Don’t do that again!” veya “Make it quickly.” gibi.
Hikâye Anlatımında
Özellikle masal, öykü gibi edebî anlatımlarda Simple Present Tense’ten faydalanılır. “The princess brushes her hair every night.” gibi.
İngilizcede zamanları anlamak kolay değildir ve pratik gerektirir. Unutmayın, yeteri kadar çalışma ve pratikle İngilizce bilginizi her anlamda geliştirebilirsiniz.