Past Tense Kullanımı
İngilizce, dünyada en yaygın kullanılan dillerden biri. Bugün birçok konuda bilgi almak, yabancı kaynaklardan yazılı ve sözlü materyalleri okumak, farkı ülkelerden gelen kişilerle iletişim kurmak veya yurt dışı seyahatlerinizde gittiğiniz ülkede rahat iletişim kurmak için İngilizce kullanmanız gerekir. Öğrenim hayatınızdan iş hayatına kadar hayatın her alanında İngilizce kullanımına ilişkin ihtiyacınız günden güne artar.
Diğer dillerde olduğu gibi İngilizce öğrenirken de zaman çekimleri çok önemli. Dolayısıyla ilk öğrenilen konuların başında geniş zamandan başlayarak geçmiş zamana uzanan İngilizce zamanlar gelir. İngilizcedeki zamanlar ve kullanım şekilleri Türkçeden biraz farklı. Bu yazıda İngilizcede Past Tense yani -dili geçmiş zaman hakkında temel bilgileri ve faydalı örnekleri bulabilirsiniz.
İngilizce Zamanlar ve Fiil Çekimleri
İngilizcede fiiller temel olarak üç zamana göre çekimlenir. Bunlar; şimdiki zaman, geçmiş zaman ve gelecek zamandır. Fakat fiil çekimlerindeki çeşitlilik sebebiyle İngilizcede, Türkçede kullanılandan daha çok zaman vardır.
- Present Tense’ler halen devam eden olayları veya şu anda olan olayları ifade etmek için kullanılır. (Present Simple, Present Continuous, Present Perfect ve Present Prefect Continuous)
- Past Tense’ler geçmişte olmuş olaylardan bahsederken kullanılır. (Past Simple, Past Continuous, Past Perfect ve Past Perfect Continuous)
- Future Tense’ler gelecekte olması beklenen veya planlanan, henüz olmamış olaylar için kullanılır. (Future Simple, Future Continuous, Future Perfect, Future Perfect Continuous)
Zamanları daha iyi anlamak için bol bol alıştırma yapmalı ve öğrendiklerinizi cümle içerisinde kullanmaya çalışmalısınız. Bol bol pratik yaparak ilk etapta karmaşık gibi görünen bu konunun üstesinden kolayca gelebilirsiniz.
Past Tense Nedir? Kuralları Neler?
Past Tense’in tam Türkçe karşılığı -dili geçmiş zamandır. “Yaptı, etti, gitti, geldi” şeklinde cümleler kurduğumuzda cümlenin fiillerini -dili geçmiş zamana göre çekimlemiş oluruz. Genel olarak basit İngilizce cümle yapıları özne ile başlar, özneyi cümlenin yüklemi takip eder. Daha akılda kalması açısından şu şekilde ifade edilebilir.
Subject + Verb
İngilizcede cümlenin fiili ya olduğu gibi değişmeden kalır ya da kullanılan zaman göre çekimlenir. Temel olarak fiil çekimleri present, past ve past perfect olarak üç şekilde çekimlenir. Present Tense’de fiil değişmeden kalır. Past Tense için fiilin ikinci hali kullanılır ve birçok kaynakta cümle yapısından bahsediliriken V2 belirtilir. Perfect Tense için fiilin üçüncü hali kullanılır ve cümle yapısından bahsedilirken V3 olarak belirtilir. İngilizcede fiiller düzenli ve düzensiz fiiller olmak üzere ikiye ayrılır.
Düzenli fiiller Past Tense’e ve Past Perfect Tense’e göre çekimlendiğinde sonlarına -d/ -ed/ -ied eklerini alır. Fakat düzensiz fiillerin Past Tense ve Past Perfect Tense çekimlerinin yazılışları birbirinden farklıdır ve ezberlemeniz gerekir. Past Tense’in olumlu cümle yapısını daha kolay akılda kalması için onu şu şekilde formüle edebiliriz.
Subject + V2
- Düzenli fiillerin Past Tense çekimi
Örnek:
We invited them to our party but they decided not to come. (Onları partimize davet ettik ama onlar gelmemeye karar verdi.)
Cümlede davet etmek anlamına gelen “invite” fiili -ed eki, karar vermek anlamına gelen decide fiili ise -d eki almıştır.
- Düzensiz fiillerin Past Tense çekimi
Örnek:
Mozart wrote more than 600 pieces of music. (Mozart 600’den fazla müzik eseri yazdı.)
Cümlede yazmak anlamına gelen “write” fiili “wrote” olarak çekimlenmiştir.
Past Tense kullanarak olumsuz cümle kurmak istediğinizde cümleye özne ile başlarsınız, ardından “did not/ didn’t” yardımcı fiilini ve fiilin ilk hali yani V1’yi getirirsiniz. Past Tense’in olumsuz cümle yapılarını şu şekilde formüle edebiliriz.
Subject + did not/didn’t + V1
Örnek:
I didn’t invite her to the party, so she didn’t go. (Onu partiye davet etmedim, o yüzden gitmedi.)
Cümlede “didn’t” ve fiillerin ilk halleri yani davet etmek anlamına gelen “invite” ve gitmek anlamına gelen “go” kullanılmıştır.
Past Tense kullanarak soru sormak ve sorulan soru yanıtlamak istediğinizde “did” yardımcı fiilini ve fiilin ilk halini kullanırsınız. Soru sorma, cevap verme ve kısa cevap verme şekillerini aşağıda belirtilen şekilde formüle edebiliriz.
Soru:
Did + Subject+ V1 …?
What/Where/When/Why + did/didn’t + subject+ V1…?
Cevap:
Yes/No. Subject + did not/didn’t + V1
Kısa cevap:
Yes/No. Subject + didn’t
Örnekler:
A: Did you go out last night? (Dün gece dışarı çıktın mı?)
B: Yes. I went to the cinema but I didn’t enjoy the film much. (Evet. Sinemaya gittim ama filmi beğenmedim.)
A: Did you have time to write the letter? (Mektup yazmak için zamanın oldu mu?)
B: No. I didn’t. (Hayır. Olmadı.)
A: What did you do at the weekend? (Haftasonu ne yaptın?)
B: I didn’ t do anything. (Hiçbir şey yapmadım.)
Past Tense Ne Zaman Kullanılır?
Past Simple yapısının nerelerde kullanıldığını ve hangi anlamlara sahip olabileceğini inceleyelim.
- Geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri anlatmak için Past Tense kullanılır. Bu anlatımlarda genelde olayın gerçekleştiği zaman bellidir. Cümlede geçmişte belirli bir zamanı belirten ifadeler kullanacağınız zaman cümlede Past Tense’i tercih etmelisiniz.
Bu ifadelere şu örnekleri verebiliriz:
- Yesterday
- Two days/weeks/months ago
- Last night/week/mont/year
- In 1970/In the 1970s/During the 1970s
- Between 1990 and 2000
- From 1990 to 2000
- During World War I
- At the time/At that time/Once
Örnekler:
I bought this pen yesterday. (Bu kalemi dün aldım.)
I went there two weeks ago. (Oraya iki hafta önce gittim.)
I invited her to the party last night. (Onu dün gece partiye davet ettim.)
He lived in Turkey from 1970 to 1980. (1970’ten 1980’e kadar Türkiye’de yaşadı.)
People suffered from hunger during World War I. (İnsanlar Birinci Dünya Savaşı sırasında açlık çekti.)
- Geçmişte birbiri ardına meydana gelen olaylardan bahsederken iki olay arasında çok büyük bir zaman farkı olmadığı için Past Simple Tense’i kullanırsınız.
Örnekler:
The clerk first signed the document, and then she wanted to post it. (Memur önce belgeyi imzaladı ve sonra göndermek istedi.)
When the coach entered the saloon, the players looked at him. (Antrenör salona girdiğinde oyuncular ona baktı.)
- Geçmişte düzenli veya devamlı gerçekleşen olaydan bahsederken tercih edilir.
Örnekler:
They always visited museums and other cultural places. (Müzeleri ve diğer kültürel yerleri hep ziyaret ettiler.)
We swam a lot while we were on holidays. (Tatildeyken çok yüzdük.)
When I was young, I walked a mile to school every day. (Gençken her gün okula bir mil yürüdüm.)
- Geçmişte belli bir süre için geçerli olan şeylerden bahsederken Past Tense tercih edilir.
Örnekler:
I lived abroad for then years. (On yıl yurt dışında yaşadım.)
He enjoyed being a student. (O öğrenci olmayı seviyordu.)
She played a lot of tennis when she was younger. (Gençken çok tenis oynadı.)