İngilizce Edatlar
İngilizce edatlar: İngilizcede fiiller ile etkilemekte oldukları zaman, mekân, konum, kişi ya da nesne arasında mantıksal ilişki kuran sözcüklerdir. Bu sözcükleri çoğunlukla zamirler ya da kelime öbekleri takip eder. İngilizce edatlar çoğu zaman tek bir kelimeden oluşmaktadır. Ancak yer yer birden fazla kelimeden oluşan edatlara da rastlanabilmektedir. Sağlıklı ve anlamlı bir cümle kurmak için prepositions kalıpları doğru bir şekilde kullanılmalı ve cümleye doğru bir şekilde yerleştirilmelidir. Ayrıca online İngilizce eğitim ile de pratik yaparak pekişitirilmelidirler.
Örnek
I’ll meet you in the cafe opposite the cinema.
(Sinemanın karşısındaki kafede buluşuruz.)
It was difficult to sleep during the flight.
(Uçuş sırasında uyumak zordu.)
Yukarıdaki cümlelerde, koyu renk ile belirtilmiş kelimeler birer edattır. Bu edatlar kendilerinden önce gelen fiil ile kendilerinden sonra gelen “cinema” ve “flight” sözcükleri arasında mantıksal bir ilişki kurmuşlardır. Prepositions kalıpları, tek kelimelik basit edatlar, iki kelimeden oluşan çift edatlar ve bileşik edatlar gibi sınıflara ayrılır.
En Sık Karşılaşılan Basit Edatlar: In, On, At
İngilizcede gerek konuşma dilinde gerekse de yazı dilinde en çok kullanılan edatlardan üçü şüphesiz ki -in, -on ve -at edatlarıdır. Bu edatlar hem zaman ifade edecek şekilde hem de yer ifade edecek şekilde iki türlü kullanılabilir.
Zaman İfade Eden In, On ve At Edatları
Bu tarz edatlar in, on at zaman edatları olarak kullanılmaktadır. Bu edatlar zaman ifade eden kelimelerin önlerine gelmektedirler.
In Zaman Edatı
Bu edat belirli bir zaman dilimini anlatmak için yoğun bir şekilde kullanılır. Bu zaman dilimleri aşağıdaki gibidir.
- Haftalar: Haftalardan bahsedildiği takdirde in prepositions kullanılır.
Örnek: in 6 weeks – 6 haftada / 6 hafta içinde
- Aylar: Aylardan bahsedildiği takdirde in prepositions kullanlır:
Örnek: in October – Ekim’de / Ekim ayında
- Yıllar: Yıllardan bahsedildiği takdirde in prepositions kullanlır:
Örnek: in 2019 – 2019 yılında
in 1990’s – 1990’larda
in a year – bir yılda/ bir yıl içinde
- Mevsimler: Mevsimlerden bahsedildiği takdirde in prepositions kullanlır:
Örnek: in spring – Baharda/ Bahar mevsiminde
- Yüzyıl ve Çağ: Yüzyıl ve çağlardan bahsedildiği takdirde in prepositions kullanlır:
Örnek: in 21th century – 21. Yüzyılda
in Medieval Age – Orta Çağda
- Vakitler: Vakitlerden bahsedildiği takdirde in prepositions kullanlır:
Örnek: in the morning – Sabahleyin
Bu örneklerin yanında, in zaman edatı içerisinde çeşitli Prepositions kalıpları da bulunmaktadır. Bu kalıplar in the future (gelecekte), in the past (geçmişte) gibi kalıplardır.
On Zaman Edatı
Bu edat, tarihlerde ve günlerde kullanılan edatlardır. Ayrıca belirli bir günün belirli bir vaktini anlatırken de on edatını kullanmak gerekir. Bununla birlikte, bazı özel günlerin de önüne on edatı getirilir.
Örnek: on Monday – pazartesi günü on our wedding day – düğün günümüzde
on June 12 – 12 Haziran’da
At Zaman Edatı
Bu edat kesin zaman periyodlarını ifade etmek için kullanılır. Saatlerin, gün içerisindeki zaman dilimlerini anlatan çeşitli kelimelerin başına at edatı getirilir.
Örnek: at 3 o’clock – saat 3’de
At midnight – gece yarısı
At night – gece
At noon – gündüz
Yer İfade Eden In, On ve At Edatları
Bir diğer sık kullanılan edatlardan olan in, on at yer edatları kelimeye konum anlamı katmaktadır.
In (İçinde)
My clothes are in my suitcase
(Kıyafetlerim valizimin içinde)
On (Üzerinde)
Money is on the desk
(Para sıranın üzerinde)
At (Bulunma, -de -da)
She is at her friend
(O arkadaşında)
İngilizcedeki Diğer Prepositionlar
Halihazırda kullanılmakta olan diğer Prepositions kalıpları bu başlık altındaki prepositions listesi şeklinde sizlerle birlikte. Online İngilizce kursu için işte İngilizce Edatlar Listesi;
About (Civarında, hakkında)
He has about 1,90 metre height.
(O 1,90 metre civarında bir boya sahip)
Above (Yukarıda)
According to information above.
(Yukarıdaki bilgilere göre)
Across (Karşıdan karşıya)
We need to walk across the road.
(Yolun karşısına geçmemiz gerekiyor.)
Against (Karşı)
I swam against the stream.
(Akıntıya karşı yüzdüm)
Before (Önce)
I need to talk with you before leave
(Gitmeden önce seninle konuşmalıyım)
For (İçin)
I work for them.
(Onlar için çalışıyorum)
From (-dan -den)
I came from home
(Evden geliyorum)
Like (Gibi)
You act like your father.
(Baban gibi davranıyorsun)
Towards (-e doğru -a doğru)
I am driving towards the city.
(Şehire doğru sürüyorum)