Hipnoz

Hipnoz ile İngilizce Öğrenmek Mümkün Mü?

by admin

Yabancı dil bilmek günümüz profesyonellerinin olmazsa olmazları arasında sayılır. Hatta artık tek bir yabancı dil bilmek de yetmez, birden fazla dili anadili gibi konuşanlar, işe alımlarda, okul başvurularında ve benzeri değerlemelerde tartışmasız büyük avantaja sahip olur. Özellikle de İngilizce söz konusu olduğunda “Bilmiyorum…” demek mevcut koşullarda artık mümkün değil. Hem bilimin hem de ticaretin dili olan İngilizce, çağı yakalamak için herkesin mutlaka öğrenmesi gereken bir dildir. Tam da bu ihtiyaç ve gereklilikle doğru orantılı olarak çocuklara yönelik dil eğitimleri artık okul öncesi dönemde başlatılır. Hatta henüz bebeklik döneminde ebeveynlerden biri ana dilde diğeri yabancı dilde konuşursa her iki dilin de daha hızlı ve akıcı bir şekilde öğrenileceğini öngören yaklaşımlar da mevcuttur.

Yabancı dil eğitimindeki bu değişimi ve dönüşümü kaçıran jenerasyon için ise işler biraz daha karışır ve zorlaşır. Zira İngilizceyle erken dönemde tanışmayanların bu açığı hızla kapatması gerekir. Bu grubun yabancı dil eğitimine yönelik tercihleriyse sıklıkla en kolay ve en çabuk sonuca ulaşanı seçmek şeklinde olur. Peki ya tüm eğitim hayatına yayılan yabancı dil eğitimi bir haftada verilebilir mi? Hiçbir zahmete katlanmadan, okuma-yazma-ezberleme gibi süreçler atlanarak dil öğrenilebilir mi? Uyurken İngilizce öğrenmeye ne dersiniz? Gerçekten böyle bir öğrenme yöntemi mümkün mü?

Son dönemde büyük ilgi çeken ve tartışılan hipnozla İngilizce öğrenme konusunun, bilimsel bilgiler ışığında artılarıyla ve eksileriyle değerlendirilmesini burada bulabilirsiniz.

Hipnoz nedir?

Konunun İngilizce öğrenme kısmına gelmeden öncelikle hipnozdan ve bilimdeki yerinden bilgi sahibi olmanızda fayda var. Hipnoz en basit tanımıyla bakış, söz ya da bazı yardımcı objelerin kullanılmasıyla bireyde oluşturulan özel bir bilinç hali anlamına gelir. Telkin yoluyla transa geçirilen kişi, hipnoz sırasında ışık, ses veya koku gibi tüm uyaranlara karşı duyarsız hale getirilir ve yarı uyanık bir duruma geçer.

Hipnoz, doğduğu alan olan psikolojide, bireyin bilinçaltına inebilmek için bir tedaviyi destekleyen bir yöntem olarak kullanılır çünkü yapılan çalışmalar hipnoz sırasında bireyin kendisini hipnotize eden kişiyi yüksek bir dikkat düzeyinde odaklanarak dinlediğini ve ona uyum sağladığını gösterir. Hipnoz süresince uygulanan tedaviye ise hipnoterapi adı verilir ve bunun muhakkak konunun uzmanları tarafından gerçekleştirilmesi gerekir.

Peki, psikoloji biliminde bu derece önemli bir yere sahip olan ve alanın uzmanları tarafından uygulanan hipnoz yöntemi, bir yabancı dili zahmetsizce öğrenmeye de yarar mı?

Hipnoz ile İngilizce öğrenilir mi?

İşte burası son derece tartışmalı; çünkü ilgili bilimsel çalışmalar incelendiğinde hipnoz altında öğrenilen kelimelerin ya da olguların kolay unutulmadığı, kişinin hipnoz sonrasında öğrendiklerini kolaylıkla hatırlayabildiği ortaya konsa da, bütünüyle yabancı dil öğreniminin mümkün olduğunu kanıtlayan herhangi bir çalışma yok. Başka bir deyişle, bu yöntemin etkinliğiyle ilgili iddialar bilim insanları tarafından henüz kanıtlanmış değil. Kısa bir akıl yürütmeyle hipnozun İngilizce öğrenme konusunda yeterli bir yöntem olamayacağına ulaşmak mümkün. Dilerseniz sebeplerini sıralayalım.

Öncelikle, yabancı bir dil öğrenmek beynin birden fazla bölgesini aynı anda aktive eden bilişsel bir aktivitedir. Basit bir ezber sürecinden ibaret değildir. Bunu bilinçaltı tek başına yürütemez. Beynin proaktif davranması ve yorum yapabilmesi gerekir. Oysa hipnozda kişi edilgendir. Yani hipnotize edenin verdiği uyaran haricinde tüm uyaranlara kapalıdır; haliyle başka bir bilişsel süreç yürütemez.

İkincisi, İngilizce okunuşu farklı, yazılışı farklı bir dildir. Dolayısıyla kişinin öğrenme sürecinde yazıları görmesi gerekir. Bu da görsel işlevleri yürüten beyin bölgesinin son derece aktif olmasını gerektirir. Oysa hipnoz işlemlerinin çoğunluğu kişilerin gözleri kapalıyken gerçekleştirilir. Gözler açıkken hipnotize edildiğinizi varsayın. Bu da yine mümkün değil; çünkü dil yalnızca kelimelerden oluşmaz. İngilizce öğrenirken yalnızca hafızaya yönelik bir dizi süreç yoktur. Fiiller, cümle yapısı, çekimler, kısaca kelimelerin anlamlı bir yapıya dönüştürülmesi yine son derece kompleks ve yoğun bilişsel aktivasyon içeren bir süreçtir. Dolayısıyla bilinç pasifken bilinçaltının tek başına bu performansı göstermesi mümkün değildir.

Bilinçaltındaki bir öge tekrarlanarak bilinç düzeyine çıkarılamaz

Yöntemle ilgili teorik bir husus da bilinç ve bilinçaltı arasındaki bilgi paylaşımıyla ilgilidir. Bilimsel kaynaklar, bilinçle bilinçaltı arasındaki bilgi akışının yönünü henüz net olarak bildirmemiştir. Bilinçaltındaki bir öge tekrarlanarak bilinç düzeyine çıkarılamaz. Bu süreç için tam tersi de geçerlidir. Yani günlük hayatta, normal bilinç düzeyinde karşılaşılan uyaranlar bilinçaltına da itilebilir. Bu durumda bilinçaltına hitap eden hipnoz sırasında öğrenilenlerin bilinç düzeyine sorunsuz ve eksiksiz taşınacağının garantisini kimse veremez.

Bir diğer önemli husus da hipnozu uygulayacak kişinin yetkinliğiyle ilgilidir. Asıl kullanım alanı olan psikoloji biliminin uygulayıcıları, bu yöntem için son derece detaylı ve uzun dönemli eğitimler alırlar. Konunun uzmanları bu yöntemi uygulayabilmek için pek çok sertifikasyon ve diploma edinir. Ayrıca bu yöntemi bilimsel düzeyde kullanan araştırmacıların uyması gereken kesin koşullar ve etik kurallar vardır. Peki uygun yeterliliğe sahip olmayan biri tarafından hipnoz uygulanırsa ne olur? Zihne, hipnozu gerçekleştiren kişiden gelen uyaranlara son derece açık olduğu anda yanlış unsurlar kodlanırsa bu negatif uyaranlar nasıl geri alınır? Böyle bir belirsizliği yaşamak, bu riski almak ister misiniz?

İşte bu sorulara cevap bulabilmeniz çok önemli. İlk başta da değindiğimiz gibi hipnoz, tedaviye yönelik bir yaklaşımdır. Uygulayan uzman, mevcut bir problemi çözebilmek için bilinçaltına iner ve oradaki ögeleri düzeltmek amacıyla yeniden kodlar. Üstelik ciddi bir uzmanlık ve tecrübe isteyen bu iş tek seansta da tamamlanmaz. Uzman, kişiyi öncelikle normal koşullarda detaylı olarak tanımaya yönelik seanslar gerçekleştirir. Bilinç düzeyindeki sorunu bulur ve onun kökenlerine inerek yeniden düzenlemeye çalışır. Bu şekilde, bilinçaltınızda yabancı dil öğrenmeye yönelik baskıladığınız travmalarınızın veya kendinize koyduğunuz engellerin çözümlenmesi ihtimal dahiline girebilir.

Ama özetlemek gerekirse; hipnozla İngilizce öğrenmenin herhangi bir bilimsel dayanağı yoktur. Dahası, teorik olarak mümkün olamayacağına yönelik pek çok kanıt bulunmaktadır. Bu yöntemle İngilizce öğrenilebileceğini iddia eden kimselerin ulaşabileceği en uç nokta, ancak kelimelerin tekrarla öğretilmesi olabilir.

Dil eğitiminde ideal ve bilimsel yaklaşım nedir?

Dil eğitimi uzun dönemli, uygulamalı ve proaktif bir süreçtir. Tabiri caizse elinizi taşın altına koymanızı gerektirir. Kolay, hızlı ve zahmetsiz şekilde dil öğrenme fikri ne kadar cezbedici olsa da öğrenme sürecinin temel dinamikleri farklı işler. Bu denemelerin yerine İngilizceyi sevdirecek eğitim modelleri üzerine düşünmek çok daha faydalı ve amaca yönelik olacaktır. Gelişen teknoloji ve ilerleyen bilimsel çalışmalar, dil eğitimi için neler sunacak bilinmez. Belki de öğrenmeyi kolaylaştıracak ve hızlandıracak farklı yöntemlerle tanışmaya çok az kalmıştır.

İngilizce öğrenmenin hala en güzel yolu okuyarak, dinleyerek, yazarak, tekrar ederek ve konuşarak öğrenmekten geçer. Üstelik bu işlemler katlanmak zorunda olduğunuz sıkıcı adımlar da değil. Yabancı dil öğrenmenin bir külfet değil ufkunuzu genişletecek bir fırsat olduğunu fark edin. Kendinize yaptığınız yatırıma, verdiğiniz emeğe odaklanın ve tabii mutlaka işin uzmanlarıyla çalışın. Ama her şeyden önce, öğrenmek istediğiniz dili sevmekle işe başlayın. Bilinçaltınıza daha en baştan “zor” mesajını göndermeyin. Sonrası zaten çok daha kolay olacaktır.